Gani Yoğurucu ile Özel Röportaj
Anteporg’un kurucusu ve etkinlik organizatörü Gani Yoğurucu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Yıllardır bu sektörde yer alan Gani Yoğurucu tiyatroya gösterilen ilgi sayesinde etkinliklerin artacağını söylüyor.
Kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Merhabalar ben Gani Yoğurucu . Bu röportaj için size ve Giarose Dergisi çalışanlarına teşekkür ederim. Aslında Antakyalıyım fakat uzun yıllardır Gaziantepte yaşadığım için kendimi Gaziantepliyim diyebilirim.
AntepOrg ‘dan bahseder misiniz? Nasıl başladınız?
İlk serüvenimiz 1987 – 1988 yıllarında Antakya’da ve İskenderun’da başlamıştı. Tiyatroyu çok sevdiğimden dolayı bu alana yöneldim. 1989’da Gaziantep ve Malatya’da Ankara Sanat Tiyatro’sunun, dönemin en güzel oyunlarından birisi olan “ Zengin Mutfağı (Şu an başrolunde Şener Şen’in oynadığı) “ ile başlamıştım. Bu süreç uzun,sancılı ve gürültülü şekilde başladı. Tabii ki birçok ilimizde kültür merkezi bulunmaması nedeniyle Gaziantep’te dahil olmak üzere dönemin sinema salonlarında tiyatro sahnelemek durumunda kalmıştık.
Tiyatrolar meşhur “Arı Sineması” nda sahneleniyordu. Anteporg temelleri genel olarak bu şekilde atılmış oldu.
Daha sonra 1994 yılında Büyükşehir Belediyesi’nde dönemin Belediye Başkanı Celal Doğan tarafından yaptırılan 600 kişilik Onat Kutlar Salonu’nda oynamaya başladık.
Dönemin en güzel oyunlarını ve Nejat Uygur, Haldun Dormen, Ferhan Şensoy, Ali Poyrazoğlu, Yıldız Kenter, Genco Erkal ve Haluk Bilginer gibi oyuncuların başrolde olduğu oyunları sergilemeye başladık.
Oyunların İstanbul , Ankara ve İzmir sahnelenmesinin hemen ardından büyük çabalar ile bu bölgeye taşıdık. Tabii ki burda şehrin yerel yönetimi, dernekleri, Rotary Kulüpleri, kadın dernekleri,üniversite ve gelen izleyicilerimizin tiyatroya karşı ilgileri sayesinde, günümüzde de faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu ilginin karşısında etkinliklerimizinde artarak devam edeceğini umut ediyoruz.
Şimdiye kadar kaç etkinlik yaptınız ? Kaç sanatçıya ulaştınız?
Sayısını şu an tahmin edemiyorum. Fakat 1989 ‘dan beri 2000-3000 etkinlik yapılmış olabilir. Şimdiye kadar neredeyse ulaşmak istediğimiz tüm sanatçılarla iletişim kurabildik.Çalışmak istediğim büyük sanatçıların hemen hemen hepsiyle çalıştım.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı ?
İlk başladığımız yıllardaki sancılı süreç hala devam ediyor. Salon sayısının çok olması ve yüksek fiyatlar ne yazıkki bir tiyatronun bir şehre gelmesini zorlaştırıyor. Yani değişen bir şey yok gibi. Biz yinede tiyatroyu ayakta tutmak için var gücümüzle devam edeceğiz. Son olarak bu röportaj için sayın Gül Akbalaban ve Giarose dergisi ekibine teşekkür ederim.