Demet Şener ile Gaziantep'e dair
Moda dünyasında çok sayıda genç hayranınız var. Onlara ilham vermek için nasıl bir misyon taşıdığınızı düşünüyorsunuz?
Evet, bizi takip eden, bizim gibi olmak isteyen, bizi örnek alan çok genç kız ve çok genç insan var. Bu benim için çok büyük bir gurur. Özellikle kadınlar için ayakları üstünde durmak, üretmek, çalışmak bu çok daha önemli. Çünkü benim de bir genç kızım var. O yüzden gençler ve onlara örnek olmak benim için çok önemli.
Genel olarak kendine bakan, kendini seven, çalışan bir kadın profili çizdiğimi düşünüyorum. Evet, çocuk da büyüttüm. Bu işime de devam ediyorum şu anda. Mesleğimi çok seviyorum. Bu sebeple gençlere de güzel bir örnek olduğuma inanıyorum. Aslında çok güzel bir mesleğe sahibiz. Bol seyahat ediyoruz, yeni insanlarla tanışıyoruz. Herkes bize karşı çok anlayışlı ve misafirperver oluyor. O yüzden çok zevkli bir işimiz var aslında.
Kariyerinizde birçok farklı alanda başarı elde ettiniz. Bugüne kadar yaşadığınız en büyük zorluk nedir ve bu zorlukla başa çıkma sürecinizden bahseder misiniz?
Aslında ben çok fazla zorlukla karşılaşmadım. Çünkü daha 18 yaşını doldurmadan 1995 yılında Türkiye Güzeli seçildim. Mesleğime en tepeden başladım.
Çok güzel işler yaptım ve işlerimi yaparken de annem hep yanımdaydı.
Her seyahatime onu götürdüm.
Film, dizi, defile, çekimler… Ve herhalde yaşım da küçük olduğu için herkes bana karşı bir koruyucu oldu.
Çok güzel insanlar biriktirdim. Pek bir zorlukla da karşılaşmadım. Yaşadığım tek zorluk özellikle o dönemde çok çalışmak diyebilirim. Yoruluyordum tabii. Genç bir kızken bazen biraz ağır gelebiliyordu ama ona da alıştım.
O yüzden pek bir zorlukla karşılaştığımı söyleyemem.
Medya ve sosyal medyada sıkça gördüğümüz Demet Şener ile günlük hayattaki Demet Şener arasında nasıl bir fark var? Yani, kameralar kapandığında ve perde indiğinde, izleyicilerinizin göremediği bir Demet Şener var mı?
Tabii ki, sosyal medyayla aslında çok natürel, hiçbir kurala uymadan paylaşımlar yapıyorum. İşte bazı sosyal medyayı çok sık kullananlar, şu kadar post koymak lazım, bu kadar yazı koymak lazım, şu şarkıyı çalmak lazım diyor. Bende hiç öyle bir şey yok. Tamamen içimden geldiği gibi ama belli bir yere kadar. Çok fazla özelimi paylaşmadan. Mesela ben sosyal medyada çocuklarımı çok fazla paylaşmıyorum. Kendi içimizde yaşamayı tercih ediyorum.Onlarla muhteşem bir hayatım var ve bu bize özel kalmalı diye düşünüyorum.
Böyle minik minik fotoğraflar koyuyorum. Zaten onlar da bunu tercih etmiyor. Özellikle aldığım ettiğim şeyleri çok fazla paylaşmıyorum. Bazen denk gelince bazı güzel şeyler paylaşıyorum.
Onun dışında aslında çok kendim gibiyim, fakat istediğim kadarını insanlara yayınlıyorum.
Benim için sosyal medya; Instagram.. Daha çok eğlence, moda, kendi mesleğim ve ilgi alanımla ilgili paylaşımlardan oluşuyor.. Gezdiğim, gördüğüm yerleri de fazla insanların gözüne sokmadan daha yüzeysel paylaşıyorum.
Gaziantep hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizi daha sık Gaziantep’te projelerde görmek isteriz. Gaziantep mutfağından favori yemekleriniz nelerdir?
Biraz önce de bahsettiğim gibi işimin en güzel tarafı seyahat etmek ve kendi ülkemdeki değişik şehirleri, farklı yerleri gezmek benim için büyük bir lüks. İşimin en güzel yanından biri de bu bence.
Gaziantep; bizi çok sıcak karşılayan, misafirperver, tarihi, kültürü ve inanılmaz güzel yemekleri olan bir şehir.
Sık sık gitmek istiyorum tabii ki. Orada yediğim kebaplar, baklava ve lahmacun inanılmaz güzel. İnsanlar çok sıcakkanlı. Tabii ki İstanbul'da bizi daha çok görebiliyor herkes. Ama oralarda çok çok, ne bileyim, çok önemsiyorlar. O da benim çok hoşuma gidiyor. Ben de orada olmaktan kısa bir süre olsa bile çok keyif alıyorum, İnşallah daha sık sık gelirim.
Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Eklemek isteyeceğin bir şey şu olabilir ne yaparsak yapalım çalışalım. Ne iş yaparsak yapalım en iyisini yapmaya çalışalım. Ne olursa olsun kendimizi çok sevelim.
Çünkü gerçekten de en önemli şey kendimize duyduğumuz sevgi ve saygı. İşte o zaman çevremize daha çok sevgi ve pozitif enerjiyi geçirebiliyoruz.