SINIRLARI OLMAYAN ÇOCUKLAR
SINIRLARI OLMAYAN ÇOCUKLAR
Günümüz demokratik ailelerin yaşadığı en büyük zorluklardan biri “sınırları” çizebilmektedir. Bu ince çizgiyi gözden kaçırmak aileyi zorladığı gibi çocukta da nerede duracağını bilememe ve iç kontrolünü sağlayamama gibi durumlara neden olmaktadır. Sınırları net olmayan bir ailede çocuk kendisini levhasız bir yolda kalmış gibi hissetmektedir.
Otoritenin ve kuralların net çizilmediği ailelerde birçok çocuk davranışlarını kontrol edememe, isteklerini erteleyememe, nerede nasıl davranacağını bilememe, grup içerisinde her zaman kendi dediğinin olmasını bekleme, karşılaşılan herhangi bir engelle baş edememe ve yoğun hayal kırıklığı yaşama, otorite figürleriyle problem yaşama gibi sorunlarla yüz yüze gelebilmektedir. Tüm bunlar çocuksu ve geçici özellikler gibi görünebilir. Ancak çocuğun aile bireyleriyle kurduğu ilişki modelini daha sonra ki deneyimlerine aktarması kaçınılmazdır. Bu da sosyal yetişkin yaşamında karşılaşılabilecek problemlerin hazırlayıcısı olabilir.
Çocuklar neden sınıra i̇htiyaç duyar?
Çocuklar, kurallarını bilmedikleri bir dünyaya doğarlar. Büyüdükçe kendilerinden beklenenlerin değişmesi ve çeşitlenmesi ise durumu daha zora sokmaya başlar. Çevreleriyle olan ilişkilerinde nerede durmaları gerektiğini deneyimleyerek öğrenirler. Zaman içinde yaşadıklarından çıkarımlarda bulunarak, yetişkinlerin güç ve kontrollerinin derecesini belirlerler. Sınırlar, bu öğrenme ve keşfetme sürecinde çok önemli bir role sahiptir. Sınırlar onaylanan davranışları tanımlar. Hiç işaret ve levhaların çok az olduğu bir yolda ilerlemeye çalıştınız mı?
Sizi doğru yönde tutacak net levhalar olmaksızın, yanlış dönüşler yapıp sorunlar yaşama olasılığınız çok yüksektir. Kabul edilebilir davranışları öğrenmeye çalışan çocuklar için de durum böyledir. Sınırlar anlaşılır ve net olduğu sürece çocuklar için anlamak ve izlemek daha kolay olacaktır. Karmaşık mesajlar, çocuğunuzun kendisinden ne istendiğini anlayamamasına ve bu nedenle kuralı uygulayamamasına neden olur. Çizilen sınırlar anlaşılır ve tutarlı olduğu sürece, çocuklar için onları anlamak ve uygulamak kolay olacaktır.
Sınırlar güven verir ve çocuklarımız güvende hissetmelerini sağlayacak sınırları çizmemizi ve belirlediğimiz sınırları korumada kararlı olmamızı beklerler. Sınırlarını bildikleri alanlarda kendilerini güvende hissederler. Çünkü sınırı nereden ve nasıl zorlarsa ne ile karşılaşacağını bilir. O yüzden gereksiz hamleler yapmaz. Çizdiğimiz sınırların geniş, gevşek ve belirsiz olması, bir anlamda sınır olmaması anlamına gelir. Bu koşullarda çocuk, neyi, ne zaman, nasıl ve ne için yaptığını ya da yapmaması gerektiğini bilmediğinden, gerçek yaşama dair işe yarar deneyimler elde edememektedir.
Çocuklarımız çoğu kuralın neden olması gerektiğini bilemez ve sebeplerini bilmediğinde aynı davranışı tekrarlamaya devam eder. Beklentilerimizi, yapılması ve yapılmaması gerekenleri, önceden biraz zaman ayırarak, çocuğa açık bir dille anlatıp ona doğru davranma şansı tanırsak sorunlarımızı büyük ölçüde azaltmış oluruz. Var olan bir kuralın sebebini bilmesine rağmen, çocuğunuz sonucunun ne olacağını deneyecektir, bu durumda da sizin sınırlarınız önemlidir. Sınırlar bazı kuralları içinde barındırır. Kuralların uygulanması konusunda tutarlı ve kararlı olmak çocuğa net bir yol haritası sağlar.
Kuralları Belirlerken…
• Kuralları uygularken anne ve babanın kurala beraber karar vermesi ve kuralı aynı şekilde uygulamaları önemlidir. Tutarlılık konusunda bir diğer önemli husus kuralın her zaman geçerli olmasıdır. Eğer bir kural bazen uygulanıyor, bazen esnetilebiliyorsa bu çocuk için kafa karıştırıcı bir mesaja dönüşür. Başlanan ve yarım bırakılan kural ve sınırlar çocukların anne babaya olan güvenini sarsar ve anne babanın yetkinliğine gölge düşürür. Aynı zamanda kuralları çocuğun yaşına, kişiliğine ve özel durumlarına göre ayarlamak oldukça önemli bir diğer husustur.
• Kurallar koyarken anahtar noktalardan biri anne ve babanın çocuğa model olmasıdır. Çocuklara verilmek istenen değerler öncelikle anne ve baba tarafından uygulanırsa değerlerin çocuk tarafından içselleştirilmesi daha kolay olacaktır. Çocuklar baktıklarını düşünmediğiniz zamanlarda bile davranışlarınızı gözlemler ve kendilerine model alırlar. Dolayısıyla, kural ve sınırlara sizin nasıl yaklaştığınızı dikkate alarak kendi yaklaşımlarını şekillendirirler.
• Çocuğunuzu sürekli kısıtlamak ya da aşırı kurallar koymak da uygun değildir. Bu nedenle kuralları koyarken anne ve baba olarak sizler için en önemli ve olmazsa olmaz kuralları belirlemek daha iyi olacaktır.
• Kuralları çocuğunuzla paylaşmak için bir aile toplantısı düzenleyebilirsiniz. Bu toplantıda çocuğunuz da istediği kuralları paylaşabilir. Aile içinde ona da söz hakkının tanınması, kuralları benimsemesi için oldukça önemlidir. Bu durum kuralları uygularken de size yardımcı olacak ve çocuğunuzun sorumluluk bilincini arttıracaktır.
• Kuralları önceden belirlemeniz ve çocuğunuzla hangi kuralın ne zaman geçerli olduğunu konuşmanız ve kuralın nedenini izah etmeniz oldukça önleyici bir yaklaşım olacaktır.
• Çocuklar sizin aklınızdan geçenleri okuyamazlar, onlar sadece yaşadıkları deneyimlerden öğrenirler. Sen tonunuz, göz temasınız, şefkatle sarmalayışınız ilişkinizin samimiyeti ve sıcaklığı her zaman en önemli yapı taşlarındandır.
“Unutulmamalıdır ki çocuklara “çok rahat” bir hayat sunmak, onlara uzun vadede “yarar” sağlamak değil, “zarar” vermek anlamına gelir ve hiçbir şey sınırsız değildir elbet bir gün tükenebilir.”