Kalbin bilgeliği, sevginin gerçekliği
Kalbin bilgeliği, sevginin gerçekliği
Her bireyin bir şekilde farkında olarak veya hiç olmayarak peşine düştüğü, soyut kavramların en yücesi, en anlatılamayanı, en sınırsızı, tanımlanamayan aşk ve sevgi…
Aristofanes, aşkın bütünlük arayışı olduğunu söyler ve kadim bilgiler de hayat yolculuğunun diğer parçamızı aramakla geçtiğini, hayatın anlamının aslında bu arayış olduğunu belirtir. Sözün özü insan diğer yarısını bularak bütünlüğe erme gayretindedir.
Aşk Eros’un okunu attığı bir hedef midir? Sevgi yaşanması gereken haz ve paylaşım dolu bir süreç midir?
Peki, aşk mı, sevgi mi?
Aşk, aşık olunanda gördüğümüz yansımamızdır. Yani kendimiz. Bir başkasını sevmek önce kendi benliğimizi sevmeyi, kendini sevmek de farkındalık gerektirir.
Asırlardır efsanelerin, mitolojilerin anlattığı da hep aşk…
Aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite, Roma mitolojisinde Venüs,
Sümer mitolojisinde İnanna,
Babil mitolojisinde İştar olarak karşılık bulur.
Ve insanoğluna verilmiş 8 yeteneğin en üstünü sevme yeteneği…
Sevgi, titreşimi en yüksek duygudur. Bu titreşimin yayıldığı enerji merkezi de 4. çakramız, yani kalp çakramızdır.
Kalp çakrası tüm çakra sisteminin merkezidir. Fiziksel ve duygusal merkezle, zihinsel ve ruhsal merkezi birleştiren bir köprüdür. Yine aynı enerji merkeziyle doğadaki güzelliği, müziki görsel sanatlar ve şiirdeki uyumu algılarız. Dördüncü çakrada yani kalpte hayaller, sözcükler ve sesler duygulara dönüştürülür.
Kalp çakrasının amacı sevgi yoluyla tam birleşmeye ulaşmaktır. Saf ve tamamen doğru frekansta çalıştığında sadece kendisi için var olan, kazanılıp kaybedilemeyen mutlak sevginin merkezini oluşturur. Bu sevgi yüksek çakralarla bağlandığında yaratılıştaki ilahi varlığın farkına varmamızı ve evrendeki her şeyin kalbiyle birleştiren ilahi sevgiye dönüşür.
Bu hedefe ulaşma yolunda kalbimiz kendi kişiliğimizi sevmeyi, anlamayı ve kabullenmeyi öğrenmeli ve ilk şart olarak başkalarına ve genelde hayata ‘evet’ diyebilmeli.
Kalbinizdeki sevgi, tüm yaşamda görülen ayrılma ve birleşme oyununun farkına varmanızı sağlar.
İlahi olanla birleşme isteğinin temellerinin, aslında yaşamın ilahi yönünden ayrılmakta ve bu ayrılışla doğan üzüntüde yattığını size kendi deneyimleriniz öğretmiştir.
Dördüncü çakrayı saflaştırmak ve canlandırmak için neler yapabiliriz?
Doğada yapılan sessiz bir yürüyüş tüm varlığınıza uyum getirecektir. Kalbinizin yaşamın dansına katılmasını sağlayan herhangi bir klasik müzik, ya da doğu veya batının geleneksel müzikleri ses terapisi yapmak ve sevginin gücünü ve neşeyi uyandırmak için uygundur. Kalp çakrasına ait olan ses ‘a’ sesidir, mantrası ‘Yam’ dır.
Renklerin terapötik etkisi için yeşil ve pembe renklerinin şefkatli ve zarif titreşimleri duygulara iyi gelecektir. Değerli taşlardan pembe kuvars, kunzite, rodokrozit, zümrüt ve yeşim taşı varlığıyla ruhunuza yüce sevginin enerjisini akıtacaktır. Kokuların duygularımız üzerinde yarattığı pozitif duygusal etkisi ve aromaterapötik yöntem olarak gül yağı bilinen en etkili seçenektir.
İnsanoğlu çok boyutlu bir varlık olarak kendine iyi gelecek tüm araçlara da sahip… Sevgi ‘gerçeğimizi’ iyileştirir. Aşkın kendisi olabilmek için anlamı derinden idrak edilmesi gereken tek kelime SEVGİ.
Sevgiden yaratılmışların her ‘An’ı kutlu olsun…