Sağlık ve güzellikte yenilik, ''Kinezyo bantlamanın yükselisi''
Nihan Hocam bize kendinizden bahseder misiniz?
2006 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulundan Lisans, 2013 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi Rehabilitasyon Bölümü Spor Fizyoterapistliği Programından Yüksek Lisans ve Doktora derecesini tamamladım. 2011 yılında ise Amerika tarafından Sertifikalı Kinezyo Bantlama Eğitmeni ünvanı aldım. 2011 yılından itibaren Türkiye genelinde pek çok bantlama kursu verdim.
Kinesiotaping Association International Education Committee Yönetim Kurulu üyesi ve Türkiye Kinezyo Bantlama Derneği Başkanı olarak görev yapmaktayım.
Ayrıca Spor Fizyoterapistleri Derneği ve Kinesiotaping Association International üyesiyim.
Halen Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi Rehabilitasyon Bölümündeki görevime Öğretim Üyesi (Profesör) olarak devam etmekteyim. Mesleki ilgi alanlarım sporcu sağlığı, bantlama teknikleri, egzersiz eğitimi, fasya rehabilitasyonu, yaralanma risk analizi, kas-iskelet ve spor yaralanmalarının rehabilitasyonu, manuel terapidir.
Kinezyo Bantlama Nedir?
Son zamanlarda sporcuların kol, bacak ve bel gibi vücutlarının değişik yerlerinde gördüğümüz, renkli bantlar, diğer bir deyişle Kinezyo bantlar, artık pek çok problemin tedavisinde ve desteklenmesinde kullanılmaya başlandı.
Ödemin azaltılmasında, bozuk bir eklem hareketinin ve mekanik olarak bozulmuş bir yapının düzeltilmesinde, kas-iskelet dokusunun tedavisinde, nörolojik problemlerde, çocuklarda, doğum öncesi ve sonrası kadınlarda, lenfödem ve lenf akımın tekrar regülasyonunda, mastektomi sonrası veya bir ameliyat sonrasında, tendon-bağ problemlerinde, cerrahi yaraların kapanmasında kullanılır.
Kinezyo bantlama tekniği 1973 yılında Dr. Kenzo Kase tarafından geliştirilmiştir. Standart bant uygulamaları eklem ve kas yapılarını desteklemekle birlikte eklem hareketlerinde ve fonksiyonel aktivitelerde kısıtlamaya yol açmaktadır. Ek olarak bu bantlama yöntemleri uygulandıkları dokuya yapmış oldukları kompresif etki ile bazen zedelenmiş dokunun iyileşmesini yavaşlatmakta ve fasya gibi derin dokulara bir destek sağlamamaktadır.
Metodun ortaya çıkış felsefesi eklem hareketlerini sınırlamaksızın insan derisinin yapısal özellikleri ve esnekliğine benzer bir bantlama yönteminde daha başarılı sonuçlar alınabileceğidir.
Dr. Kase, konvansiyonel bantların sayılan bu etkilerinin tersine doku iyileşmesine yardımcı olurken eklem hareket açıklığını sınırlamayan Kinezyo bandı tasarlamış ve farklı vücut bölgelerinde geliştirdiği yöntemleri uygulamaya başlamıştır.
Dr. Kase’ye göre kas iskelet sistemi kaynaklı sorunların başında kasın fonksiyon bozuklukları gelmektedir. Ayrıca kasın bantlanmasının eklem çevresinin bantla immobilize edilmesinden daha etkin olduğunu savunmaktadır.
Zedelenme veya aşırı kullanım sonrası kasın elastik özellikleri bozulmaktadır. Bu nedenle Kinezyo bant kasın elastik özelliklerine benzer, yapışkan nitelikte, uygulandıkları deri üzerinde kaldırıcı etkiye sahip ve deri ile dış ortam arasında hava dolaşımına izin verebilecek özellikte tasarlanmıştır.
Kinezyo bant, cildin özelliklerini yansıtacak şekilde geliştirilmiştir ve kalınlığı cildin epidermis tabakasına, esnekliği insan cildinin elastik özelliklerine benzer. Bantlar boyuna mevcut halinin %55-60’ı kadar uzarken enine esneme özelliği göstermez. Bantlar kağıt destek üzerine mevcut gerginliğinin yaklaşık %10’u ile yerleştirilmiştir.
Elastik özelliğini 3-4 gün süreyle koruyan bantlar %100 pamuk liflerine sarılı polimer elastik liflerden oluşur. Yapıştırıcısı parmak izine benzer şekilde dalgalı akrilikten oluşur, lateks içermez ve ısı ile aktive olur.
Hastalar bandın birkaç gün kalacağı ve banyo yapmak ya da yüzmekle bandın çıkmayacağı konusunda bilgilendirilmelidir. Bant ıslandığında havluyla fazla suyu alınmalı, ovalanmamalı ve kuruması beklenmelidir.
Dr. Kase banda uygulanan gerilimin derecesine bağlı olarak bazı pozitif etkilerden söz etmektedir.
Bu etkiler cilt aracılığı ile mekanoreseptörleri uyarmak suretiyle santral sinir sistemine sinyal göndererek uygulanan bölgede pozisyonel bir uyarı yaratmak.
Fasya dokusunun dizilimini düzeltmek, ağrılı ve inflamasyon bölgesi üzerindeki fasya ve cilt, cilt altı yumuşak dokuları kaldırarak dolaşıma daha fazla alan yaratmak, hareketi sınırlamak veya arttırmak üzere duyusal uyarı oluşturmak, eksüdayı lenf yollarına yönlendirerek ödemin azaltılmasını sağlamak olarak sıralanabilir.
Kinezya bantlamanın cilt üzerindeki etkisi nedir?
Kinezyo bantlama kişiler arasında ağrı bandı ya da ödem için yapılan bir bantlama gibi bilinse de gelişen teknoloji ve gelişen bant materyalleri sayesinde yakın tarihte güzellik için de kullanılabileceği ortaya çıktı.
Özellikle yüz ve boyun bölgesine yapılabilecek bantlama uygulamaları ile kırışıklıklara, sarkmalara ve yaşlanma ile ilgili çizgilere etki edebileceği düşünülmekte. Yüz doku ve deri olarak hassas bir bölge olduğu için özellikle Kinezyo Light Touch Plus bant kullanımı öneriliyor. Bu bant hassas ve ince derilerde alerji yaratmayacak şekilde nanoteknolojik olarak geliştirilmiş ince yapıya sahip özellikte bir bant.
Kinezyo bantlamada son çıkan teknik ve gelişmeler ile sigara içenlerde oluşan dudak kırışıklıklarına, uyku bozuklukları ve fazla tuz tüketimi sonucu oluşan şişmiş gözlere, düşük kaşlara, alın bölgesindeki kırışıklıklara, kazayağı bölgesindeki kırışıklıklara, çene bölgesindeki sarkmalara ve bulldog görünümüne etki edilebilmektedir.
Tüm bu uygulamalar uzman bir uygulayıcı tarafından kişiye öğretilip hastanın gece yatmadan önce kendine uygulaması istenir. Bu sebeple güzelliğe giden yolda bantlamadan faydalanmak isteyen herkesin mutlaka uluslararası geçerliliğe sahip sertifikalı uzman bir uygulayıcı tarafından değerlendirilmesi ve eğitim alması gerekmektedir. Bu konuda başvurulabilecek Türkiye’deki en geçerli kurum Türkiye Kinezyo Bantlama Derneği’dir.