Pandeminin bize getirdikleri
Pandeminin bize getirdikleri
Bu yazımda günümüzde merak ettiğimiz bazı konu başlıklarını ele alacağım. Pandemi sürecinde egzersiz yapmanın, sağlıklı beslenmenin ve iyi bir psikolojiye sahip olmanın ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı, tekrar gündeme geldi demek çok daha doğru aslında. Bu süreç bazı merak edilen konuları da beraberinde getirdi.
JİMİTASYON
Çok duymadığımız bir terim jimitasyon. Pandemi sürecinde araştırılan bir konu olmaya başladı, “spor salonu kaygısı” olarak adlandırılıyor. Covid öncesi de insanların birçoğunda bu kaygının kaynağı; Görünüşünüz veya yetenekleriniz hakkında diğer insanların ne düşüneceğini düşünmeniz ya da ne yapacağınızı ve nereden başlayacağınızı bilememekti. Covid sonrası ise “jimitasyon” anlamsal olarak evrilerek kalabalık ortamlarda olmanın ve mikropların çokça bulunduğu (!) spor salonlarında, soyunma odalarında tanımadığınız insanlarla aynı havayı solumanın yarattığı tedirginliğe dönüştü. Bu kaygılı ruh halinden kurtulmak için aslında unuttuğunuz bir gerçeği hatırlamanızda fayda var. Spor yapmanın sadece fiziksel sağlığınıza değil zihinsel sağlığınıza da fayda sağladığı. Size egzersiz yapmaya bir yerlerden başlamak veya kaldığınız yerden devam edebilmek için bazı önerilerim olacak. Spor yapacağınız tesisin saat 18.00 sonrası veya sabah 09.00 öncesi yoğunluk durumunu öğrenme şansınız var ise bunun takipçisi olmak atacağınız ilk ve en önemli adım olabilir. Şu dönemde grup derslerini değil imkân var ise özel eğitmenler eşliğinde çalışabileceğiniz bireysel dersleri tercih etmeniz hem bedensel hem psikolojik sağlığınız açısından oldukça önemli. Sorumluluk sahibi insanların yönetiminde olan tesislerde hem çalışanların hem üyelerin sağlık açısından bilinçli olması da gözden kaçırmamanız gereken oldukça hassas bir konu. Covid harici bir kaygı var ise spor salonuna bir arkadaşınız ile gitmek, eğitmeniniz ile önceden tanışarak onun hakkında bilgi edinmek ve isteklerinizi detaylı bir şekilde aktarmak da kaygı düzeyinizi azaltacaktır.
KRONİK YORGUNLUK
Covidin bize miraslarından biri kronik yorgunluk. Şu günler fiziki ve zihinsel olarak çok yorgun olduğumuzu hissettiğimiz günler. Son zamanlarda spora yeni başlayan üyelerimle ilk görüşmemizde onlardan bilgi alırken ortak bir sorundan bahsediyorlar: “Yorgunum ve ağrılarım var.” Kronik yorgunluğun en büyük sebebi kronik iltihap. Peki nedir bu iltihap?
Boğazımız ağrıyınca ne olduğunu biliyoruz. Kızarıyor, acıyor, şişiyor. Bu da bir iltihap ve canımızı acıtıyor. Antik Çağ’da iltihap, ‘kızarıklık, sıcaklık, acı, şişme’ şeklinde tanımlanırdı. Ama her durumda bunlar gözlenmiyor ve gizli ya da sessiz iltihap dediğimiz sorun ortaya çıkıyor. Görmüyoruz, hissetmiyoruz hâlbuki bugünkü bütün kronik hastalıkların sebebi bu. Kalp rahatsızlığı, kanser, diyabet, Alzheimer, depresyon, otoimmün hastalıklar ve alerjide iltihabın etkisini biliyoruz ama insanlar tüm bu hastalıkların enflamatuvar bir sorun olduğunu görmüyor.
İltihabın başlıca üç nedeni var. Birincisi sağlıksız bağırsak mikrobiyomu. İkinci nedeni sağlıksız beslenme. Nişasta ve şeker, insülin direnci, o da sistematik iltihap yaratıyor. Vücudunuzu bilfiil ateşe veriyor. Üçüncü neden ise stres. Farklı mekanizmalarla iltihaba yol açıyor. İltihabın sebep olduğu bu nedenlerin ilacı ise sağlıklı beslenme, egzersiz ve uyku. Diğer sayılarda bu konuyu geniş bir pencereden ele alacağım.“Covidin bize miraslarından biri kronik yorgunluk. Şu günler fiziki ve zihinsel olarak çok yorgun olduğumuzu hissettiğimiz günler.”
YAYGIN KAS AĞRISI FİBROMİYALJİ
Covit ile birlikte birçok kişide yaygın yas ağrısı fibyomiyalji görülmeye başladı.
Fibromiyalji; yaygın kas ağrıları, kaslarda ağrı eşiğinde düşme, kaslarda gerginlik ve sertlik şikâyetleriyle oluşur. Buna ek olarak yorgunluk, halsizlik, depresyon, uyku ve bağırsak sorunları gibi eşlik eden şikâyetleri de duyabiliriz.
Fibromiyaljik ağrıların sebeplerinden biri serotonin eksikliği. Serotonin düzeyini etkileyen en temel unsurlar uyku ve beslenme alışkanlıklarımız. Eğer kas ağrılarınız var ise ilk olarak işlenmiş gıdalardan vazgeçmeniz gerekiyor. Genelde tatlı ve çikolata yediğimizde kendimizi iyi hissederiz lakin bilim tam tersini söylüyor. İyi hissetmek için tatlı-unlu yedikçe serotonin hormonu azalır ve bu yüzünden daha kötü hissederiz.
Bir başka fibromiyalji sebebi oksijensizliktir. Kaslardaki oksijensizlik çok önemli çünkü fibromiyaljideki ağrıların kaslarda yeterli enerji üretilememesiyle de alakası var. Vücuttaki oksijen yetersizliği, kaslarda “oksijenli enerji üretimini oksijensiz yola çevirir. Oksijensiz yolun artığı laktik asittir. Fibromiyaljide kaslarda laktik asit birikir. Yorgunluk, halsizlik ve et kesiği gibi dediğimiz ağrı, laktik aside bağlı oluşur. Peki, yaygın kas ağrılarımız için ne yapabiliriz. Hazır gıdaları bırakmak, Triptofan içeren gıdaları artırmak, stres miktarını azaltmak, enflamasyon kaynağı bağırsak sağlığını desteklemek, egzersiz, masaj, yoga, nefes çalışmaları, magnezyum desteği almak. Güneşe çıkmak, karbonhidratı azaltan ama yağı ve sebzeleri artıran bir beslenme biçiminde geçmek.
COVİD VE SPOR
Yakın bir zamanda bir arkadaşımın rahatsızlığı sebebi ile hastanede ziyaretine gittim. Yatan hastalar bölümüne girdiğimde gördüğüm kadarıyla hastaların ortak bir özelliği vardı: “fazla kilo”. Geçen iki yılımızda sağlığın ne kadar önemli olduğunu, bağışıklığın önemini, kronik rahatsızlıkların başımıza açacağı dertleri, şeker hastalığı vb. birçok etkenin bizi zayıf düşürdüğünü acı da olsa gördük.
Yapılan araştırmalar yüksek oranda obezite olanların covid sürecini çok ağır geçirdiğini veya sürecin ölümle sonlandığını söylüyor. Bazı araştırmalarda ağır egzersizlerden ziyade, birkaç periyotta yapılan kısa süreli egzersizlerin bağışıklığı kuvvetlendirmekte daha fazla fayda sağladığını gösteriyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde 50 bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, hareketsiz kişilerin koronavirüsten hastaneye kaldırılma ve ölüm riski daha yüksek.
Bu süreçte fiziksel sağlığımıza çok dikkat etmeliyiz. Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği üzere haftada en az 50 dk. orta şiddetli egzersiz yapmak bize çok fayda sağlayacaktır.