Bir varmış, bir yokmuş...
İyilerin kazandığı, umut etmenin hep işe yaradığı, heyecanla dinlediğimiz ve her seferinde sonu mutlulukla biten masalları dinleyerek büyüyen nesiller burada mı?
Çocukluğumuzda dinlediğimiz masalları bugün bile hatırlarız. Hayal gücümüz böyle gelişti. İç alemimizde her defasında bir sinema perdesi açıldı. Sonu bizi hep gülümsetti. Masalların genç bir beyinde yaratıcılığı uyardığını, hayal gücünü arttırdığını hepimiz biliyoruz. Bugünlerde unuttuk masal dinlemeyi, masal anlatmayı. Artık tüm çocukların gözleri ekranda. Peki siz çocuğunuza en son ne zaman masal anlattınız ? Biliyormuş gibi başladığınız, uydurarak devam ettiğiniz, kahkahalar eşliğinde beraberce şekillendirdiğiniz, ufak ufak mesajlar verdiğiniz, hayal gücünüzü zorladığınız, aranızdaki bağı güçlendiren masalları çocuğunuza anlatıyor musunuz ?
Yapılan araştırmalar özellikle 0-2 yaş arası çocuklara erkek sesiyle anlatılan masalların dil gelişimini daha fazla desteklediği ortaya çıkmış. Bunun sebebi şöyle açıklanıyor; erkek sesinin ince kalın ayarları, bıyık sakal gibi dış faktörlerin dikkat süresini arttırdığı, mimik ve tiyatral becerilerin erkekler tarafından daha yoğun kullanılması gibi faktörler ile araştırma destekleniyor. Bu satırları okurken iş yoğunluğundan fırsat bulamayan babalara da belki farkındalık katmış oluruz :)
Peki dil gelişiminin desteklenmesi dışında masal dinlemesinin çocuğunuza ne faydaları olabilir, hiç düşündünüz mü ?
• Masallar gelişimi destekler
Masal dinlemek çocuklarda dinleme ve anlama yeteneklerinin gelişmesine yardımcı olur. Her masalın hikayesini düşünün; başlar, olaylar gelişir, sonu vardır, ezberlenir ve tekrar anlatılır. Ayrıca bir çocuk aynı masalı tekrar tekrar dinlerken olayların kronolojik sırasını öğrenir ve detayları her dinlediğinde biraz daha dikkat etmeye başlar. Masal dinlerken sorular sorarlar, bu da duydukları hikayeyi sorgulamaya başlaması anlamına gelir. Ayrıca detaylara dair merak geliştirir. Soru ile cevap, problem ile çözüm, başlangıç ile son arasındaki ilişkiyi kurmayı öğrenir.
• Masallar hayal gücünü besler
Çocuklar dinledikleri masallardan yola çıkarak kendi masallarını uydurmaya başlarlar. Karakterler üretirler.Bu uydurma masallar çocukların hayal güçlerini genişletir, düşüncenin sınırının olmadığını öğretir.
• Masallar sorun çözmeyi öğretir
Masallar korkuları normalleştirir. Korkunun normal olduğunu ancak bunun üstesinden gelebileceğini öğrenir. Hayata karşı cesur olması gerektiğini, kendine güvenerek sorunları çözebileceğini anlar. Problem karşısında yapılması gereken kaygı ve korkuya kapılmak değildir, sonuca gidebilecek çözümü görmeye odaklanmaktır.
• Masallar gerçeklerden kaçma fırsatıdır
Hepimiz büyüdük. Sorumluluklarımız var ve gerçek hayatta yüzleşmemiz gereken sorunlarımız var. Ancak pek azımız masallara karşı koyabiliriz. Çoğumuz aslında Pinokyo gibi arzularımız uğruna başımızı belaya sokup durmuyor muyuz? Halbuki şansımız olsa Alice gibi Harikalar Diyarına bir yolculuğa çıkmayı hangimiz istemeyiz? Masallardaki fantezi dünyası, yardıma gelen periler ve büyücüler gerçek olmasa da aslında derinlerde hepimizin dileğidir:)
• Masallar kültürdür
Bir masal nerede geçiyor olursa olsun, aslında hep “çok uzak bir ülkededir. Hansel ve Gratel’in isimlerinden dolayı Alman olduklarını anlıyoruz. Pinokyo İtalyan’dır. Tüm bu karakterler dünya kültürünün birer parçasıdır. Tıpkı duygular, değerler, ahlak gibi küreseldir. Masalları bu kadar önemli ve nesiller boyunca değişmez yapan da aslında her birimizin özümüzde insan olduğumuz gerçeğidir, birbirimizden ne kadar farklarımız olsa da… Ayrıca masallar yerel kültürü de öğretir. Nasreddin Hoca, Anadolu insanının değerlerini, örflerini ince bir dille öğretir. Keloğlan bir Anadolu çocuğudur.
• Masallar okuma alışkanlığı kazandırır
Henüz okumayı bilmeyen bir çocuğun bile masal kitabı vardır ve bunlar onun hayatında sahip olduğu ilk kitaplardır. Bu kitaplar çocuğun okuma yazmaya da eğilim göstermesini sağlar. Düşünmeyi, fikir geliştirmeyi masallarla öğrenirler ve kelime haznelerini geliştirirler. Masal kitaplarından hikayelere geçişi kolaylaştırırken gerçek ile fantezi arasındaki farkı öğrenirler. Masalların zekanın ve entelektüelinin gelişiminde büyük faydası vardır.
“Masalların aileleri birleştirici gücünü kullanmayı lütfen ihmal etmeyin.”
Haydi gelin masal anlatırken biraz mola verip, yöresel bir oyunumuz olan MİSKET (Gülle ) Oyununu öğrenelim. İhtiyacınız olan tek materyal misket boncukları kırtasiyelerden rahatlıkla bulabilirsiniz. Baharın gelişiyle birlikte açık havada çocuğunuzla birlikte toprağa 15 cm çapında ve 10 cm derinliğinde bir çukur eşelim. Bu çukurun adı Culluptur .
Çukur eşildikten sonra 3-5 metre uzağa bir çizgi çizilir. Amaç misketleri çukura girdirebilmektir, eğer girdiremezse attığı yerde misketi kalır. Sıra diğer oyuncuya geçer. Misketi çukura girerse oyuncu bir atış hakkı daha kazanır. Çukurdaki misketini alır ve daha önce atılıp çukura giremeyen misketleri vurmaya çalışır. Vurursa o misketi de kazanır. Oyun bu şekilde sırasıyla devam eder. Elindeki misketi biten, oyunu kaybeder.
Sizlere misketin renkleri gibi capcanlı bir bahar mevsimi diliyorum,
İçinizdeki çocuğa kucak dolusu sevgiler….