Yaşayan mekanlar!
Yaşayan mekanlar!
Yeni bir sayı ve yeni bir konu ile karşınızdayım. Çiçeklerin açtığı yerlerde umutlar da canlanır, umutlarımız hep yeşersin temennisiyle… Baharın gelişiyle kıpır kıpır olan içimiz de çiçek açtı. Bu bahar bir tohum daha fidan oldu, bir çiçek daha tomurcuklandı, yeşil tüm güzelliği ve canlılığıyla yeniden geldi! Bahar hoş geldi.
Doğa, biz mimarların en geniş ilham kaynağı; bizler hep -mış gibi yaparak tasarımlar ortaya koyarız. Doğaymış gibi, ağaçmış gibi… Bir binanın temeli aslında bir ağacın kökleri; binayı ayakta tutan, ağacın dik durmasını sağlayan en önemli kısım. Binanın katları ise ağacın gövdesi, içinde yaşayacak olan canlılar için harika bir yuva, tıpkı insanların, kuşların ve böceklerin evleri gibi… Ağacın en süslü kısmı yani çiçeklerine gelirsek binaların cephe tasarımları, iç mekan tasarımları; her biri birbirinden farklı olan bir sürü tasarım, birbirinden farklı bir sürü çiçek.
Barınma ihtiyacımız ve estetik algılar için doğadan alınan her bir metrekarenin aslında bir geri dönüşü var; organik mimari, bio-mimari, doğayla uyumlu yapılar, yeşil çatılar, sürdürülebilir ve ekolojik tasarımlar, doğanın içindeki formalara benzeyen ve manzarayı kötü etkilemeden manzaranın bir parçasıymış gibi tasarlanan binalar…
Frank LIoyd Wright / Pensilvanya, ABD / Fallingwater House
Organik mimarlık teriminin öncüsü ve en ikonik temsilciliklerinden biri olan Fallingwater (şelale evi), Pensilvanya'nın kırsalında bir şelalenin üzerine kurulmuştur. Binanın doğayı bozmadan, doğanın arasına yerleştiği en ünlü örneklerden biridir. Şelale sesi evin her yerinden duyulmaktadır ama en alt kata inmedikçe şelaleyi görmemiz mümkün değildir. Şelale evi, Amerika Birleşik Devletleri’nin ulusal bir anıtı olarak kabul edilmektedir ve kamu müzesi olarak ziyaretçi kabul etmektedir.
WOHA / Parkroyal Collection Hotel / Johor Bahru, Singapur
Tasarladıkları yapılarda dikey bahçelere yer veren tasarım ofisi WOHA’nın ünlü otel projesi, Parkroyal Collectioon Pickering Singapur’un ünlü, ödüllü binalarından biri. Otelin inşaat alanının neredeyse 10 katı kadar yeşilliğe ev sahipliği yapan bahçelerle beton, çelik ve cam sürdürülebilir bir yapıya dönüşmüş. Otelin gökyüzü bahçeleri, güneş pilleri , hareket sensörleri, yağmur suyu toplama ve geri kazanılmış su kullanımı yoluyla minimum enerji tüketerek kedi kendini idame ettirebiliyor.
Boeri Studio /Milano, İtalya / Bosco Verticale
Milano'daki iki kulenin balkonlarına yapılan dikey orman, 80 ve 112 metrelik iki kuleden oluşuyor; 480 büyük ve orta ağaç, 300 küçük ağaç, 11.000 kök bitki örtüsü ve 5.000 çalı barındırıyor. 1.500 m2'lik bir inşaat alanı üzerinde 20.000 m2’lik kocaman bir orman oluşturulmuş. Dikey orman, yaprakların değişen polikromisini kullanarak kentsel yüzeylerde geleneksel malzemelerin yerini alan bir mimari konsept oluşturmuş. Boeri Studio mimarları, uygun bir mikro iklim yaratmaya çalışmışlar ve güneş ışığını filtrelemeye ihtiyaç duyan ve de çevresel sürdürülebilirliğe yönelik teknolojik ve mekanik yaklaşımı reddederek şehir manzarasına bir bitki örtüsü ekranı sağlamayı amaçlamışlar.
Kieran Timberlake / Pound Ridge, New York / The Kagans House
Kayaların ortasına, ormanın içine yerleştirilen The Kagans House doğayla uyumlu bir yapıya sahiptir. Doğanın manzarasını bozmamak için cam ve ayna kullanarak doğa binanın cephesine yansıtılmış ve yapının tıpkı bir bukalemun gibi doğa içinde kaybolması amaçlanmış. İki ayrı yapı ortalarında cam bir köprü ile bağlanarak doğa iç mekanda manzara etkisi yaratmış. Cephede kullanılan ayna ile günün her saat güneşin ve gölgenin, mevsimlerin geçişlerinin ve tüm hava olaylarının yansımasıyla yaşayan bir cephe tasarlanmış.
Vincent Callebaut / Lille, Fransa / Archiborescence
Doğal bataklıklardan etkilenen Vincent Callebaut ve ekibi Fransa’da küçük bir yerleşim alanı tasarlamayı amaçlamışlar, bu yerleşim alanında yeşil ve su karakterine sahip, masif ahşaplardan oluşan bir semti tanıtmayı düşünülmüş. Yani aslında alternatif bir şehir, kullanılan malzemelerle alternatif bir ekosistem deneyimini konu alınmış. Bu ekosistemin hafızasını ve pozitif biyolojik çeşitliliğini hatırlamayı teklif ediyor.
K&B Partnerts / Karpatya Bölgesi, Ukrayna / Guest Houses in Carpathians
Doğanın içinden, doğaya uyumlu küçük evler, Karpatya’nın çamlıklarındaki eşsiz manzarasını izlemek isteyenler için otel odalarının birçok parçalı kozalar olarak tasarlanmış.
Vincent Callebaut / Okyanusya / Lilypad Floating Ecopolis
Yeryüzüne eşdeğer yeni bir yüzer yapı projesi, şimdilik bir fikir projesi. Su üzerinde 50.000 kişiyi barındırabilecek kapasiteye sahip bir yapı. Yapının formu, Amazonia Victoria Regia nilüferinin yüksek nervürlü yaprağından ilham alınmıştır. Su toplama ve arıtma görevini yerine getiren, merkezi bir konumda bulunan yapay bir lagünü çevreleyen, eğlence amaçlı üç marina ve 3 dağdan oluşuyor. Kocaman bir şehri kapsayan proje büyük bir düzene sahip, üzerine çokça animasyon internette mevcut merak edenler kesinlikle daha detaylı bir araştırma yapmalı.
Stu.D.O Architects / Bangkok Tayland / Kurve 7 the Dinning Connection
Tayland’ın muson ormanlarının devasa bitkileri şehirleşmenin beton algısını bozma konusunda oldukça güçlü. Bir üst çatı, ya da bir taşıyıcı tasarlarken Kurve 7 yapısında olduğu gibi bu büyük ağaçlar Tayland’ın birçok yerinde korunmuş ve doğaya saygıyla yapıya kazandırılmıştır.
Volves Interior / St. Petersburg, Rusya / Cafeukrop
İç mekanda canlı bitki kullanımı bakımı hem çok zor, hem de doğru bir drenaj sistemi ve havalandırma sistemi ile çok kolaydır. Rusya’daki bu kafenin iç mekanında kullanılan bitkiler tavanda küçük birer bahçe olarak tasarlanmış. Her biri farklı saksılarda olan çiçekler, aydınlatma elemanıyla birleşerek mekanın gözdesi olmuşlar.
Satellite / Münih, Almanya / Satellite Ofiice
Cam bir üst çatı ile bir tasarım ofisinin ikonu olan bonzainin bir türü olan ağaç mekanın tam merkezine yerleştirilmiş. Drenaj sistemi ile sulamasında sorun yaşanmadan büyümeye devam eden bonzainin maksimum büyümesi hesaplanıp çatıda açılır kapanır bir sistem tasarlanmış.
Volves Interior / St. Petersburg, Rusya / Grain Restaurant
Duvar yerine yeşilliklerle dolu seperatörler kullanılan Grain Restaurant iç mekanda yeşilin farklı bir kullanma biçiminin örneği olarak arşımıza çıkıyor.
Neri Oxman / MIT Media Lab., Colorado, ABD / Aguahoja Pavilion
Doğadan ilham alan ünlü tasarımcı bio-mimar ve aynı zamanda tıp doktoru Neri Oxman’nın tasarımı Aguahoja Biyokapsül. 5 metre yüksekliğindeki biyokapsülün strüktürü ağaç dallarında, böcek dış iskeletlerinde ve insan kemiklerinde bulunan moleküler bileşenler kullanılarak dijital ortamda tasarlanıp robotik üretim tekniğiyle inşa ediliyor. Strüktürü kaplamak için doğada bulunan selüloz, kitosan ve pektin kullanılıyor. MIT Medya Laboratuvarı’nın bir parçası olan stüdyo biyokompozitler ve biyofabrikasyon üzerine çalışmalar yürüterek doğal ve insan yapımı ortamlar arasında ilişki kurmayı hedefliyor.
Neri Oxman’ın bio-tasarımları MIT medya laboratuvarı iş birliği ile doğadan ilham alan malzemeler ve formlarla mimariye, ekosisteme ve sanata bir alternatif getirme niyetinde. İpek böceklerinin, arıların, karıncaların ve ekosistemdeki tüm canlıların yaşayış biçimlerinden, sisteme kattıklarından ve sistemden aldıklarından ilham alarak tasarlanan birçok tasarımı olan Neri Oxman’ı internet sitesinden ziyaret edip daha detaylı bilgiler almanızı öneririm.