Umberto Boccioni fütürizm akımının babası Endüstri, Işık, Hareket, Dinamizm geçmiş ve gelecek aynı sanat eserinde
Umberto Boccioni fütürizm akımının babası Endüstri, Işık, Hareket, Dinamizm geçmiş ve gelecek aynı sanat eserinde
Umberto Boccioni’niyi anlatmadan önce bağlı olduğu akımdan biraz bahsetmek istiyorum. Fütürizm,İtalya’da başlamıştır. Edebiyatı ,heykeli ve resimi etkilemiştir. Şimdiki zaman ve gelecek olsununu aynı anda tek tuvale ,heykele ve ya yazıya yansıtmaktadır.Çoğunlukla hareketli konular seçilir. Dansöz,fabrika,koşan hayvanlar, uçak, mekanik araçlar gibi boşluk içinde yer değiştiren, değişen temalar üstün tutulmuştur. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra geçen süre içinde gelinen zamanda uçak, motorlu taşıtlar ve kablosuz iletişim imkanlarının gelişmesiyle, teknolojinin hızı ve toplum üzerindeki etkilerini yansıtmanın yollarını arayan birbiriyle ilişkili pek çok sanat akımı ortaya çıkmıştır. Bunların en dikkat çekici olanlarından birisi, sanatsal açıdan Moskova’dan Newyork’a öncülük yapan, İtalyan avangard sanat akımı olan Fütürizm’dir. Akımı başlatan İtalyan şair Filippo Tommaso Marinetti, Şubat 1909’da İtalyan gazetesi La Gazetta dell’Emilia’da Fütürist Manifestosu’nu yayımlamış, manifestonun içeriğinde ise geleneksel değerlerin reddedilmesi ve yeni teknolojinin yüceltilmesine yönelik bir çağrıda bulunmuştur. Marinetti’nin makineleşmeye duyduğu tutku zamanla; mimarlar, besteciler, yazarlar, tasarımcılar, film yapımcıları ve sanatçılar tarafından paylaşılmaya başlanmıştır
Sürat ve hız algısının bu denli etkili olması, tüm kurum ve alanlarda yeniliklerin temel kaynağı haline gelmiş, sosyal ve sanatsal hareketleri de önemli bir ölçüde etkilemiştir. Yeniliklerin, beraberinde dinamizm algısını gündeme getirmesiyle birlikte sanatsal faaliyetlerde de güncelliğin sürdürülebilmesi düşüncesi, hız kaynaklarının betimlenmesinin gerekliliğini savunan Fütürizmi, eserlerde içinde yaşanılan zamanda oluşan durum akışlarının ardışık hallerini aktarmaya yöneltmiştir. 1911’de Paris’e giden fütüristler burada kübist sanatçılarla tanışmış, tüm geçmişe karşı oldukları gibi kübistlere de karşı olduklarını ifade etmişlerdir. Boccioni 1914’te plastik dinamizm üzerine yazdığı makalelerde Kübizmin izlenimci alışkanlığını kırdığını ancak durağan ve değişmeyen gerçekçilik kavramını yeniden geri getirdiğini; kendilerinin ise imgeleri gözleyip, parçalara ayırıp mesajlarını bu yolla iletmeye çalıştıkları belirtmiştir
İtalya Reggio Calabria’da doğan, çocukluğu Forli, Genova, Pedua ve Catania’da geçen sanatçı 1899’da Roma’da desen dersleri aldığı Scuolalibera del Nuda’da Balla ve Severini gibi sanatçılarla tanışmış ve diğer sanatçı arkadaşlarıyla birlikte divizyonizm tekniği uyguladı eserlerini geliştirmeye çalışmışlardır. Zaman zaman Paris ve Rusya gibi farklı ülkelerde bulunan sanatçı, Milano’ya yerleştikten sonra 1909-1910 yılları arasında yazar Tommaso Marinetti ile tanışarak fütürist sanatçılar grubuna katılmış, 1910’da Fütürist Ressamlar Manifestosu’nu imzalayarak ve Ruh Halleri Serisi’nin ilk resmini yapmıştı
Hareketin temelinde bulunan parça bütün ilişkisinin biçimsel bakımdan farklı şekillerde yorumlanması, parça tekrarlarının üst üste - iç içe geçmeye başlamasıyla saydamlık katmanların oluşması ve tüm bu yorumlamaların eşzamanda değerlendirilip eserlere aktarılması, sanatçının fütürist düşüncelerinin çalışmalarındaki yansımalarıdır.
Boccioni, 1910’dan 1912’ye kadar geçen süre boyunca hız olgusunu resimlemeye çalıştığı eserlerinde giderek artan bir hareket ve akış hissi yaratarak, nesnelere belirli bir yöne giden hareket hissini vermeye güç kazandıran çizgilerini ortaya koymuştur. Boccioni’nin resimlerine güçlü bir dinamizm etkisi vermeyi başarmasında, Picasso ve Brague’ın geliştirdiği Analitik Kübizmde kullanılan parçalanmış düzlemlerin etkisi ise göz ardı edilemez.
Parçaların yüzeylerde iç içe ve üst üste tekrar etmeleri sonucunda hız etkisinin yaratılabilmesi için ise Fütürizm, en güçlü felsefelerden birisi olan Kübizmden beslenmektedir. Kübizmdeki durgun parça ve hareket betimlemeleri Fütürizmin zemini niteliğindedir. Kübizmin doğasındaki bu ayrıcalık, Fütürizm ile hareket yeteneğine kavuşmuş ve iki boyutlu yüzeylerde farklı yönlere akan plastik bir boyut kazanmıştır.
Fütürist Resim Teknik Manifestosu’nda her şey hareket eder, koşar ve hızla değişir. Bir profil hiçbir zaman gözlerimizin önünde kıpırtısız durmaz, sürekli görünür ve kaybolur. “Hareket eden nesneler sürekli kendilerini çoğaltır yani koşan bir atın dört ayağı yoktur, yirmi ayağı vardır ve hareketleri üç köşelidir” diyen Boccioni, Marinetti’nin etrafında toplanan genç sanatçılar grubunun liderliğini üstlenmenin yanı sıra Marinetti’nin örneğini görsel sanatlara uygulamaya yönelik çabaların ise başlıca sorumlusu olmuştu.
Fütürist düşünce sistemi içinde çalışmaları ile en etkili sanatçılardan birisi olmayı başaran Boccioni, akımın düşünce sisteminin temelinde yer alan toplumsal ve politik düşünceler ile sanat objesindeki hız ve hareket kavramı arasındaki ilişkiyi sağlam bir şekilde kurarak, sanattaki devinim ile siyasal kavramların birbiriyle etkileşimlerini dengeli bir şekilde ele almıştır. Toplumsal temalarda yer alan düşünce ve duyguları fütürist mantık ile etkili bir şekilde aktarmayı amaç edinen sanatçı, kompozisyonlarındaki kurgular ile hareketin tüm boyutlarına duygu ve anlamlar yüklemiştir.
Diğer sanatçılar gibi Boccioni de teknolojinin faydalı ve toplumsal rahatlama için mükemmel bir araç oluşunu destekleyen bir sanatçıdır, ancak sanat ve teknolojinin, milliyetçi bir politikanın parçası olmasını önermemiştir. Boccioni’nin genç yaşlarda ölmesinin ardından akımın tamamen Marinetti’nin kontrolüne geçmesi, Fütürizm akımının tamamen faşist bir siyasi düşüncenin sanatı haline gelmesine sebep olmuştur. Fütürizmin zamanla baskıcı bir düşünce sistemine dönüşmesi ise toplumda giderek eskisini yitirerek yok olmasının en önemli nedenleri arasında görülmektedir.
Boccioni, koşan bir atın dört ayağı değil, yirmi ayağının olduğunu dile getirerek, hareket boyutlarının yoğunluk etkisine değinmiş, kavram ve nesneleri devinimin şekillendirdiği dizilimlerine göre resimlemiş, teknolojinin ise hem sosyal, hem de sanatsal boyutuyla ilgilenmiştir. önemli bir etken olmuştur.
1913 yılı dolaylarında özellikle heykel çalışmaları dikkat çekici ancak 1916 yılında ani bir şekilde genç yaşta hayatını kaybetti. Ölümü de ilginç bir şekilde attan düşerek oldu. Onun ölümüyle birlikte Fütürizm akımı da sonlanmıştır ve bir devir kapanmıştır diyebiliriz.
Bu sayıda fütürizm akımının resimde nasıl bir yansıma yarattığını anlattım size. Hem de en önemli temsilcisi Boccıonıyi anlatarak . Yayınından yararlandığım Pelin Avşar Karabaş’a teşekkür ediyorum.
Görüşmek üzere.