Rokoko Sanatı ' Zarafet cazibe aşk espri'
Rokoko Sanatı ' Zarafet cazibe aşk espri'
18.yy başında Fransa’da ortaya çıkıyor. Sonrasında tüm Avrupa’ya yayılıyor.
Rokoko teriminin Neo-Klasizm’in öncüsü Jacques –Louis David’in bir öğrencisi tarafından türetildiği söylenir. Süs havuzlarındaki taş bezemelerini ifade eden ‘rocaille’ ve Barok’un İtalyanca karşılığı ‘barocco’ birleşimden oluşmuştur. Rokokonun o zaman Barok’u önemsizleştirdiğini, alaycı bir üslup ile ifade etseler de bugün böyle bir anlam taşımamaktadır.
Rokoko’yu Barok’a karşı tepki olarak tanımlayamayız. Barok’tan doğan ama Barok’un en temel özelliklerini barındırmayan bir akımdır.
Barok’un son dönemleri olarak belirten kaynaklar da vardır.
Barok’taki aşırı heybet ve ağır bir atmosfer Rokoko‘ da şaşalı kıyafetler, masalsı bir dünya, nüktedan aşk oyunları, gizlenmiş karakterler, zarif, yumuşak çizgilere bırakmıştır. Resimde bir anlam aramak yerine sadece estetiğe önem veriliyor. Aşk, neşeli hayatlar, zenginlik, çapkınlık ve pembe bir dünya özellikle ilgi alanıdır.
Madame de Pompadour,1758, François Boucher
Rokoko’nun en önemli temsilcilerinden Boucher’in XV. Louis’in metreslerinden Pompadour’un resmi. Resimdeki her öge titizlikle çalışılmış. Bileğinde takılı olan mücevherde ise sevgilisi Louis’in portresi var.
Kitera Adası’na Yolculuk, 1717, Jean-Antoıne Watteau
Jean-Honore Fragonard
Fragonard’ın kariyerinin ilk yıllarında sipariş gelen bir resimdir ‘Salıncak’. Genç adam metresi ile resminin yapılmasını ister. Adam, kadının gizli aşkı olduğu için çalılıklara gizlenecek ve bir papaz da kadını salıncakta sallayacaktır. Fragonard kiliseye karşı bir tutum sergilememek ve kariyerini tehlikeye atmamak için salıncağı sallayan kişiyi kadının kocası olarak resmeder. İlk bakışta ormanda geçen bir sahne olarak anlaşılan esere detaylı bakıldığında peyzaj mimarisi ile objeler ile şatafatlı özel bir mülkte yaşandığı görülmektedir.
Watteau’nun eseri ‘Fete Galante’ yani aristokrat sınıftaki çiftlerin birbirlerine olan kurlarının, ilişkilerinin, neşelerinin yansıtıldığı türdendir.
Kitera Adası Venüs’ün doğduğuna inanılan bir Yunan adasıdır. Watteau aşkı yansıtmak için bu adayı seçmiştir. Sembolik, düşsel ve masalsı bir aşk bahçesi. Eserin merkezinde duran kadın adadan ayrılmak istemezcesine adaya bakmaktadır. Tiyatral bir sahne gibi resmedilmiştir. En aşık çift Afrodit heykeline en yakın olan çifttir.