Makyajda sınırlarım yok
Doğru makyajın özel bir sırrı olduğuna inanmadığını söyleyen Ece Özüzümcü, makyaj yaparken özgür olmayı sevdiğini dile getiriyor.
Ece Hanım kendinizi tanıtır mısınız?
Öncelikle merhaba ismim Ece Özüzümcü 1992 yılında Gaziantep’te doğdum. 2010 yılında Özel SANKO Okullarında Lise öğrenimimi tamamladıktan sonra İstanbul Beykent Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde lisans eğitimimi aldım. Yüksek lisansımı yine Beykent Üniversitesi çatısı altında İşletme Yönetimi (MBA) üzerine tamamladım. Öğrenim hayatım boyunca asıl ilgi alanım olan makyaj konusunda sürekli araştırma yapmaya ve bu konuda yeni şeyler keşfetmeye başladım. Tutkunu olduğum makyaj konusunda kendime ait instagram sayfam üzerinden freelance olarak özel seçtiğim kişilere makyaj yapmaktayım. Bunun dışında şu anda günümüzde yeni bilincine vardığımız sağlıklı beslenme konusunda Nu Snacks adı altında glutensiz ve vegan atıştırmalıklar üreten bir işletmenin de sahibiyim.
Mimarlık eğitimi aldınız, mesleğinizle ilgili bir faaliyetiniz var mı?
Mimarlık eğitimimi tamamladıktan sonra iki sene boyunca çeşitli mimarlık ofislerinde çalıştım. Çalıştığım bu süre boyunca sektörün bana uygun olmadığını anladım ve yoluma estetik açısından kendimi daha iyi ifade edebileceğim alan olan makyaja yöneldim.
Şu an aslında sizinle bu söyleşiyi yapma sebebimiz olağanüstü çalışmalarınız, bize bu süreçten bahseder misiniz?
Teşekkür ederim. Kendimi bildim bileli amatör olarak makyajla ilgiliydim, anılarımı hatırlayabildiğim andan itibaren makyaj hep benimleydi. Hatta annem evden ayrıldığında ilk yaptığım şey onun makyaj malzemelerini alıp, karşımda ayna bulamasam bile bunu sorun etmeden bu malzemelerle kendime makyaj yapardım. Tabii annem eve gelince çok hoş şeyler olmazdı. Eğitimini aldığım mimarlık mesleğinin bana uygun olmadığını anladığım andan itibaren çocukluk tutkum olan makyaj konusunda kendimi nasıl geliştiririm ve bu işi profesyonel olarak yaparım diye araştırmaya başladım. Mezun olduğum dönemde ülkede yaşanan ekonomik durgunluk haliyle inşaat sektörünü de sekteye uğratmıştı. Çalıştığım bu dönemde özellikle mimarlık mesleğinin gerçeklerinin ikinci plana atıldığına şahit olmaya başlamıştım. Bu durum benim kariyerimde böyle bir mimarlık yapmak istemediğimi fark etmemi sağladı. Zaten çok sıcak olmadığım bu sektörden tamamıyla uzaklaştım. Aslında o dönem hayatımda, kariyerimde dezavantaj olarak gördüğüm bu durum, daha sonra benim asıl sevdiğim işi yapmama sebep olmuştu. İşten ayrıldıktan sonra bir instagram sayfası açıp orada yaptığım makyajları insanlarla paylaşmak istedim. Hobi olarak yaptığım bu videolara aldığım iyi tepkiler beni bu işe daha da motive olmamı sağladı. Yaptığım makyajlar insanların dikkatini çekti ve kendilerine de özel günlerinde makyaj yapmamı istemeye başladılar. Amatör olarak başladığım bu serüvende kendimi freelance makyaj yapıyor olarak buldum. Böylelikle bu işi profesyonel olarak yapmaya başladım.
Mimarlık bir sanat dalı makyaj sanatçılığına da muhakkak bir avantajı olmuştur diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
Tabii ki ben de sizinle aynı fikirdeyim. Mimarlık fakültesinde bize ilk öğretilen şey soyut ve özgür düşünebilmekti. Böyle düşünebilmek bana makyajda da kendime sınırlar koymayarak estetiği ve uyumu yakalayabileceğimi gösterdi. Genellikle makyajlarda kullanılan tonlar sınırlıdır. Ancak hayatta da olduğum gibi ben bu sınırları yıkarak ortaya yeni bir şeyler çıkarmayı seviyorum. Bunu gerek kullandığım renklerde gerekse de genel makyaj tarzımda yansıtmayı tercih ediyoru.
Peki, neler yapıyorsunuz yaptığınız makyajların bir hikayesi var gibi?
Evet, genel anlamda şarkılardan bir hikâye konsepti oluşturuyorum ve bu hikayeleri yüzümde resmediyorum. Bunu yaparken makyaj aşamalarını tabi biraz şov da katarak videoya çekip editleyip eğlenceli içerikler haline getiriyorum. Diğer yandan özel günlerinde kendilerini bana emanet eden ve makyaj yapmamı isteyen insanlar da bu videolardan cesaret alarak renkler konusunda özgür olmamı sağlıyorlar. Bu açıdan kendimi şanslı görüyorum.
Bu alanda herhangi bir eğitim aldınız mı?
Hayır, bu alanda herhangi bir eğitim almadım. Açıkçası bu işin sevmekle ve vazgeçmeden tekrar tekrar denemekle alakalı olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla yıllardır yaptığım araştırmalar, ürün takipleri, farklı ürünleri farklı ciltlerde birçok kez deneyimleyerek kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum.
Doğru makyajın bir sırrı var mı?
Bana göre doğru makyajın bir sırrı olmadığı kanaatindeyim. Güzellik göreceli bir kavram olmakla beraber tek bir güzellik algısı yoktur. Her yüz ve cilt tipi kendine has özellikler barındırır. Buna bağlı olarak herkeste vurgulanması, ön plana çıkarılması gereken yerler değişiklik gösterir. Bu bazen kişinin kendini nasıl iyi hissedeceği ile de ilgilidir.
Vazgeçilmez makyaj malzemenizi sorsak?
Kesinlikle gözaltı kapatıcım. Çünkü genetik olarak gözaltlarım mor olduğu için daha yorgun ve hasta görünmeme neden oluyor. Bu benim asla kabul edemeyeceğim bir şey.
Her kadının makyaj çantasında olması gereken hayat kurtarıcı ürünler nelerdir?
Birincisi güneş kremi. Çünkü güneş kremini her ne kadar sadece yazın deniz kenarında kullanılan bir ürün olarak tanısak da aynı zamanda güneş ışınlarına maruz kaldığımız her an kullanılması gereken bir üründür. Güneşin ciltte yaratabileceği lekeleri, kırışıklıkları önlemede yardımcı olduğu gibi cildimizi nemlendirir. Cildin temel ihtiyacı nemdir. Bunun yanında gözaltı kapatıcısı, rimel, allık ve ruj kesinle makyaj çantasının olmazsa olmazıdır.
Çalışmak istediğiniz bir isim var mı?
Tabii hayal olsa da Margot Robbie. Yüz hatlarının belirginliği ve her tarz makyajı en güzel şekilde yansıtacağını düşünüyorum.