Yeni yıl, yeniden başlamak...
Yeni yıl, yeniden başlamak...
Yaşanacak yeni günlerin güzellikleri mi, bizi heyecanlandıran yoksa yaşadıklarımızdan uzaklaşıp, daha farklı bir bakış açısıyla hayata bakmayı, başlamayı, yaşamayı istemek mi?
İnsan olmanın yaradılışında var öğrenmek, yenilenmek.
Ne kadar yaşarsak yaşayalım, her daim yaşadıklarımızdan öğreniyoruz aslında. İnsan bir şeyi öğrenmeden önce kendini öğrenmeyle başlamalı hayata. Kendini bir fark etse, her şey o kadar güzel olacak ki, ama nedense hep kendimizden kaçıyoruz. Kendimizle yüzleşmekten korkuyoruz belki de. Başkalarına göre şekillenip,renk alıyoruz. Kendimiz olamıyoruz,mış gibi yaşıyoruz.Kendimizi tanımak; içimizdeki özü görmek, saf sevgiyi görmekten geçiyor oysa ki.
Kendimizi, kendi içimizde kaybetmişiz.
Bakmayı bir öğrensek, ne kadar özel ve değerli olduğumuzu fark edeceğiz. O zaman iyiliğin, güzelliğin de özünü keşfedeceğiz. Öyle güzel yaratılmışız ki hepimiz, ayrı ayrı birbirinden farklı özellik ve güzellikte. Sanatçı yapmış aslında ama sanat yanlış ellerde heba olmuş gibi davranıyoruz biraz.
‘’Gökkuşağı mucizedir.’’
Tek bir yağmur damlasında saklı, tüm renk molekülleri. Güneş olmadan ortaya çıkaramaz bu güzelliği su damlası. Güneş yansıdığı zaman su damlasına, yayılır gökyüzüne gökkuşağı dediğimiz o eşsiz güzellik. Birlikte güzel olmuştur güzel görünen her şey. Yani sevgi ve paylaşmaktır tüm güzelliği ortaya çıkaran şey.Bir olmak.
‘’Sevginin rengi kırmızıdır.’’
Sevginin rengi sıcaktır. Güneş gibi. Üzüntünün rengi de kar gibi, soğuk.
Sevginin rengi bir damla yağmur suyuna değdiğinde nasıl ki gökkuşağı çıkıyorsa, birisine verdiğiniz bir kırıcı söz, kar tanesi gibi kalbi üşütür. Güneş gibi sıcacık mı olmak istersin bir insanın hayatında yoksa bir kar tanesi gibi olup, kalbini üşüten mi? İnsan tercih ettiği tarafı besler ve büyütürmüş. Sen de kendi içinde tercihini seç.Sevginin rengi kırmızı. Yılbaşında o yüzden soğuk kar tanesini, sevgiye çevirmek için kırmızı kullanılıyordur, kim bilir..
Yani kısaca; kendimizden o kadar uzağız ki hep başka şeylerde arıyoruz güzellikleri.Dünyanın rengarenk ışıkları arasında gözlerimiz kamaşmış. Onları görmekten kendimizi göremez olmuşuz. Aklımıza bile gelmiyoruz kendimiz.’’ Ben kimim, neden doğdum, neden yaşıyorum, yaşam amacım nedir’’ diye hiç sormak aklımıza bile gelmiyor. Gökkuşağı gibi olmak için değil, kendi rengimizde kaybolmuşuz.
Yeni yılda gökkuşağından ilham alarak, içinizdeki renkleri büyüterek, çoğaltarak ve en önemlisi sevdiklerinizle paylaşarak kendi renginizi hayatınıza katmanız dileği ile…2023’de kendi renginizin değerini bilmeniz ve keşfetmeniz dileğiyle. Mutlu, huzurlu bir yıl diliyorum. Sevgilerimle.