Hayvanlar ve doğa ruhumu besliyor

Hayvanlar ve doğa ruhumu besliyor

Pozitif köpek eğitiminin patili dostlarımızla aramızdaki iletişim ve bağları besleyen bir anlayış tarzı olduğunu söyleyen Havari, “Pozitif eğitim, sevgi ve güvene dayalı bir ilişki kurmanızı sağlar ve amaçlar” ifadelerini kullanıyor.

Kendinizden bahseder misiniz?

Öncelikle şunu söylemeden başlayamayacağım, başta güzel şehrimizin güzel dergisi; GIAROSE Dergisinin ilk sayısında bu röportajla başlıyor olmak benim için çok keyifli ve anlamlı. Şimdiden büyük bir heyecan ve mutluluk duyuyorum.

Gaziantep’te doğdum ve büyüdüm. Kendimi aşırı meraklı, öğrenmeye hevesli ve yenilikçi olarak tanımlayabilirim. Kitap okumayı, at binmeyi, doğayla ilgili sporları yapmayı çok seviyorum. Binicilik, yamaç paraşütü, dalış, kampçılık gibi alanlarda sertifikalarım hatta bazılarında sporcu lisanslarım var. Nereden ne öğreneceğinizi hiç bilemezsiniz, bu sebeple bir şeyleri araştırmaktan, kurcalamaktan, insanlarla nerede olurlarsa olsunlar sohbet etmekten hiç çekinmem ve bundan da keyif alırım. Ne olursa olsun çok çalışmakla başarılı olunacağı felsefesine inananlardanım. Sakinim, sabırlıyım, olaylara pozitif ve çözümcü yaklaşan bir yapım var. Hayvanları ve doğayı çok seviyorum, onlar benim ruhumu besliyorlar. Evimin içini onlarca bitkiyle, çiçekle paylaşıyorum.

Eğitiminizden bahseder misiniz?

İlk ve ortaokulu Gaziantep Mehmetçik İlköğretim Okulunda okudum. Özel Erdem Okullarında lise eğitimimi tamamladıktan sonra hayvan psikolojisi üzerine çalışabilmek ve hayvan davranış uzmanlığı yapabilmek için eğitimime Hasan Kalyoncu Üniversitesinde psikoloji lisansı ile devam ettim. Öğrenmenin ve okumanın sonu yok, eğitimlerimi devam ettirmeyi hedefliyorum.

Hayvanlara yönelik eğitmenlik yapıyorsunuz. Bu eğitim programının amacı nedir biraz açar mısınız?

Belki şaşırabilirsiniz ama eğitimlerin hedefi aslında köpekleri eğitmek üzerine değil, köpek sahiplerini bilinçlendirmek ve köpeklerin dünyalarını her anlamda (Psikolojisi, beden dili, bakımı, beslenmesi, liderlik, pozitif disiplin vs.) tanıyabilmelerini, güçlü, sağlıklı ve verimli bir iletişim kurmalarını sağlayarak huzurlu ve uyumlu bir birliktelik inşa etmelerini sağlamak üzerine kuruludur.

Pozitif köpek eğitimi yalnızca ‘otur, yat, bekle’ komutlarını öğreten klasik bir eğitim anlayışının dışında, dostunuzla aranızdaki iletişim ve bağları besleyen bir anlayış tarzıdır. Pozitif eğitim, sevgi ve güvene dayalı bir ilişki kurmanızı sağlar ve amaçlar. Köpeğinizin sizi istediği için mi yoksa sözünüzü dinlemediği zaman olacaklardan korktuğu için mi izlemesini istersiniz? Köpeğini seven normal dengeli bir insanın cevabını tahmin etmek hiç de zor değil...

Pozitif eğitim; davranış bilimlerinin ve öğrenme teorilerinin ışığında, bilimsel teknikler kullanır. Köpeğinize bir şeyleri zorla öğretmek değil, sizin rehberliğinizde köpeğinizin doğru davranışları seçerek ve severek yapmasıdır. Baskınlık ve ceza tekniklerindeki gibi davranışları dikte etmeye, zorbalığa yer yoktur. Psikolojik ve fiziksel şiddete dayalı tekniklerle temeli sevgi ve güvene dayalı bir ilişki kurmak mümkün değildir.

Klasik, eski tip eğitimciler, sıklıkla pozitif eğitimin zayıflık gösterdiğini ve liderlikten yoksun olduğunu savunurlar ancak gerçekte en saygın ve başarılı liderler güç kullanmadan değişimi sağlayabilenlerdir.

Eğitim süreci boyunca asla psikolojik veya fiziksel şiddet barındırmayan, tamamen köpeğinizin motivasyonuna ve eğlenerek öğrenmesine yüzde 100 pozitif eğitim metodunu kullanıyorum. Hatta bu eğitim süresi boyunca köpeğiniz sizden ve yuvasından ayrılmıyor, köpeğinizi onun en iyi eğitmeni olarak eğitmen gözetiminde ve denetiminde siz eğitiyorsunuz. Temel eğitimin içeriğinde bazı basit komutlar var, ‘Otur, yat, bekle takip vs gibi’ temel komutlar ve bunları çeşitli senaryolar ve çeşitli çeldiricili ortamlarda sistematik bir şekilde pekiştiriyoruz.

Bu işi yapmak için hayvanları sadece sevmek yeterli olmasa gerek. Bu alanda herhangi bir eğitim aldınız mı, nedir süreç?

Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de maalesef hiçbir eğitim almadan, konu hakkında yeterli yetkinlik ve beceriye sahip olmadan insanların maddiyatlarını ve maneviyatlarını sömürmeye çalışan kişiler mevcut. Ve bazen o kadar büyük manevi zararlar veriyorlar ki köpeklere eziyet etmekten tutun da onların psikolojilerini alt üst edip başlangıçtaki sorunları kat kat arttıran insanlar maalesef ki başta patili dostlarımızı olmak üzere hepimizi derinden yaralıyorlar.

Bu konudaki eğitimlerim dünya şampiyonlukları ve sayısız uluslararası başarıları olan Bernd Föry (İsviçre) ve Barbara Becker (Almanya) hocalarımdan iz takibi-itaat-kontrol-koruma konuları üzerine eğitim alarak başladım. En önemlisi 4 yıllık psikoloji lisansı alarak kendimi hayvan psikolojisi konusunda ilerletmek istedim. Victoria Stilwell (Birleşik Krallık) hocamdan pozitif köpek eğitimi ve hayvan davranışı  üzerine online bir eğitim aldım. Yener Yüksel (Almanya), Erdinç Sarımusaoğlu (Türkiye) hocalarımın koruma eğitimi, ileri düzey itaat, iz takibi üzerine seminerlerine katıldım. K9 operasyonel ve K9 arama derneklerinden patlayıcı madde arama köpekleri ve iş köpekleri üzerine bir kaç eğitim aldım. Bunlara ek olarak mesleğimde bana fazladan katkı sağlaması için evcil hayvanlarda ilk yardım, etkili iletişim, diksiyon, profesyonel etiquette; davranış ve nezaket eğitimi gibi eğitimlerle kendimi geliştirmeye çalıştım. Sürekli literatür taramaları yaparak sayısız psikoloji ve hayvanlarla ilgili kitaplar okuyarak, videolar ve makalelerle kendimi güncel tutmaya çalışıyorum.

Neydi sizi bu alanda hizmet vermeye götüren etkenler?

Aslında böyle bir iş yapmak aklımda yoktu. Aşırı yaramaz ve bu sebeple de terkedilmiş kızım Hera’yı sahiplendiğimde ona nasıl iyi bakabilirim, nasıl eğitebilirim ve hak ettiği hayatı ona nasıl sunabilirim derken kendimi videolar, makaleler, kitaplar, eğitimler arasında boğuşurken buldum :) Sonra bir baktım ki yarışmalarda onlarca birincilik, defalarca Türkiye şampiyonluğu almışız. Bunun yanı sıra kendimi Irak devletine patlayıcı madde arama köpekleri eğitirken ve köpek eğitimi, davranış rehabilitasyonu alanında hizmet verirken buldum. Hobi olarak uğraşayım derken profesyonel bir hobiye dönüştü. Yaptığım her işi layıkıyla ve eksiksiz yapmaya çalışırım, bu sebeple de her şey nasıl da aldı başını gitti anlayamadım bile.

Hayvanların hepsi için farklı metotlar mı kullanıyorsunuz?

Her hayvan kendine ait bireysel bir mizaç taşımakta. İlk günden beridir eğittiğim köpeklerin titizlikle kaydını tuttuğum için çok rahat söyleyebiliyorum ki yurtdışına eğittiğim patlayıcı madde arama köpekleriyle beraber 500’ün üzerinde köpek eğittim ve her biri için ayrı ayrı metotlar yaratmam gerekti. Her köpek kendi içinde özel, kendi sorunu farklı, yaklaşımlara verdiği geri dönüşler, köpekle sahibi arasındaki ilişki tarzı, o güne kadar yaşadığı olumlu-olumsuz deneyimler tamamen farklıydı. Bu sebeple birinde kullandığınız yöntemi birebir asla başka bir eğitimde kullanamıyorsunuz. Psikoloji ve davranış teorilerine çok sıkı hakim olup her seferinde yaratıcılığınızla, bilgi ve tecrübenizi harmanlayıp bambaşka yöntemler üretmek zorundasınız. Galiba bu da işin en keyifli ve gizemli taraflarından bir tanesi.

Bu eğitimlerin hayvanlar ve sahipleri arasındaki ilişkiye etkisi nasıl?

Öncelikle insanlar üzerindeki etkisi en kritik nokta bence. Sürekli köpeklere insan psikolojisiyle yaklaşmak ve onları sanki Türkçe anlayabiliyorlarmış gibi ve bizim karmaşık hayat düzenimizi, saçma fantezilerimizi anlayabiliyorlarmış gibi yaklaşma eğiliminde oluyoruz. Ancak üzülerek söylemeliyim ki köpekler maalesef Türkçe anlamıyorlar ,dayakla terbiye edilmiyorlar ve bizim dünyamız onların dünyasından çok farklı. ‘Köpeklerimizle sağlıklı ve doğru iletişimi nasıl kurabiliriz birbirimizle nasıl uyumlu, huzurlu bir hayat sürebiliriz’ tüm eğitimlerin amacı aslında budur benim için. Onlar bizim her istediğimizi yapmak zorunda olan, fantezilerimizi gerçekleştirmek zorunda olan tüylü kölelerimiz değiller. Onları daha çok anlamak ve patili dostlarımızla beraber mutlu ve uyumlu bir birliktelikle keyifli bir hayat sürmek üzerine çalışıyoruz.

Peki, ilgi ve talep nasıl?

Şehrimizde özellikle hayvan severlerin sayısı hızla yükseliyor. Herkes daha çok bilinçli “köpek insanı” olmaya başladı. Bunu büyük bir sevinçle karşılıyorum. Eğitim taleplerinin üzülerek çok az bir miktarına ancak yetişebiliyorum tek başıma maalesef. Her sektörde olduğu gibi bu alanda da kalifiye ve işini severek, kıymet vererek yapan, doğaya ve mesleğine saygılı, etik kurallara özen gösteren insanlara büyük ihtiyaç ve talep var. Bu mesleği hayvan seven herkese tavsiye etmem çünkü tek başına asla yeterli değil. Büyük sabır, disiplin, bilgi ve dikkat gerektiren bir meslek köpek eğitmenliği. Bu alana ilgi duyan herkes için de elimden geleni sonuna kadar yapmaya, bilgi ve tecrübelerimi keyifle paylaşmaya her zaman hazırım.

 

Tags: