Hayal tasarlıyorum
Ankara’da Arjantin Caddesinde DreamON Couture – Çağnur Karuserci adıyla her biri Couture çok özel ürünlerin olduğu konsept bir mağaza açma hazırlığında olduklarını söyleyen Çağnur Karuserci Konukoğlu ile DreamON’u, tasarımlarını, hayallerini ve hedeflerini konuştuk…
Çağnur Hanım kendinizden bahseder misiniz?
Gaziantep doğumluyum. İlköğretim ve lise eğitimimi burada aldım. Daha sonrasında İtalyan moda tasarım okulu olan Istituto Marangoni’nin önce Londra kampüsünde ardından da Milano kampüsünde eğitim aldım. Çok keyifli ve kreatif bir eğitim sürecinden geçtikten sonra Türkiye’ye döndüm. Ortaokul ve lisede yazları çalıştığım, işin en altından, mutfağından başladığım, DreamON’da bu kez ilk defa profesyonel anlamda tam zamanlı tasarımcı sıfatıyla çalışmaya başladım. 2010 yılından beridir aktif olarak birçok yabancı tasarımcıyla çalışma fırsatım oldu. İspanyol arkadaşım İsis, İtalyan müşterimiz Catia, Lübnanlı tasarımcımız Yara ve Ukraynalı tasarımcımız Galina derken, zaten okulda akademik anlamda beraber yol aldığım kültürel farklılıklardan beslenirken iş anlamında da bu konuda şansım her zaman devam etti ve bu beni çok güzel besledi. Bu sebeple hem iş anlamında hem de kültürel olarak Avrupa ve Orta Doğu tarzına hakimim.
Yurt dışında moda eğitimi aldınız. Eğitim tercihinizde ailenizin bu sektörde olmasının bir etkisi oldu mu yoksa var mıydı böyle bir düşünceniz?
Ben modanın tam anlamıyla içinde doğdum, annem çalışan bir kadın olduğu için bebekliğim, çocukluğum atölye ortamında geçti. Kumaşlarla, dantellerle, iğne ipliğin içinde geçen bir çocukluk düşünün. Bir kız çocuğu olarak orası benim için cennet gibiydi:)
Sütle ve modayla büyüdüm diyorum, sürekli gözlemleme şansım oldu ve bu bana çok şey kattı. Çocukluğunda bebeklerine elbiseler diken kız çocuğuyken, ortaokulda sıraların üzerine model çiziyordum. Lisede iken yazları bazen atölyede bazen mağazada geçirirdim. Hatta lise bitimindeki son yaz ailemin Gazimuhtarpaşa’daki mağazamızı tamamen bana teslim etmişliği dahi vardı. Aslında geçmişe bakınca bu iş hücrelerime işlemiş diyorum. Zaten annemin anneannesi ve annemin teyzesi terziymiş. Yani aslında ben bu işi ailemizde yapan 4. kuşağım.
Yurtdışı macerama gelecek olursak; hikâyenin en başına gidersek annem ve babamla 2001 yılında gittiğim Dubai seyahatimizde başlıyor. Orada bir kumaş ve dantel fuarına ziyaretçi olarak katılmıştık ve ilk dantel ithalatımız orda benim bir ortaokul öğrencisi olarak yarım yamalak konuştuğum İngilizcemle başlamıştı. Şirketimizin kaderini de değiştiren bu küçük maceradan sonra bizim stant sahibi olduğumuz ve profesyonel olarak katıldığımız tüm fuarlar dahil olmak üzere ailem beni sürekli iş seyahatlerine götürdü ve beni bu anlamda desteklediler. Yani okula gitmeden önce hem atölye anlamında hem de profesyonel anlamda beni gerçek anlamda hazırlamışlardı.
Çağnur Konukoğlu adını duyduğumuzda zihnimizde masalsı gelinlikler canlanıyor. Tasarımlarınızı siz nasıl tanımlarsınız?
Bana göre tasarımlarım genç, dinamik, yenilikçi ama bir o kadar da romantik.
Tasarımda dengeye inanıyorum. Sade bir modeli bir detayla öne çıkartmayı ya da gösterişli bir modeli yaka tarzıyla modernleştirmeyi seviyorum.
Tasarım sürecinde nelerden ilham alırsınız, neler etkiler sizi?
Tasarımda her şey ama her şey ilham olabiliyor. Bir seyahate çıkıyorsunuz, bir film izliyorsunuz, yeni biriyle tanışıyorsunuz. Tasarımcı olarak her şey ve herkes sizi etkileyebiliyor. Biraz komik bir örnek olacak ama ben kendi kına kıyafetimde atlara takılan renkli süslerden esinlenmiştim :)
Şu an tasarımlarınızı aile markanız olan DREAMON’da hayata geçiriyorsunuz. Biraz bahseder misiniz neler yapıyorsunuz?
Ben DreamON çatısı altında sektörde en önemli markalara da tasarım yapıyorum. 2017 yılından itibaren Pronovias için tasarımlar yapıyorum, bunun çizim aşamasından kumaş seçimlerine, dantel yerleştirmelerinden süslemesine, maaliyetlendirmesinden Pronovias’ın kendi tasarımcılarıyla revizyonlarına kadar tüm aşamalarında beraber çalışıyorum. Oluşturduğumuz koleksiyondaki her bir ürün benim ellerimde şekilleniyor.
2011 yılından beridir ise bir Amerikan markası olan Oleg Cassini için tasarımlar yapıyorum. DreamON for Oleg Cassini adıyla bu ürünleri tüm mağazalarında sunuyorlar. Ayrıca yıllardır devam eden ihracatımızla tüm dünyadaki gelinlere ulaşma imkanı buluyorum. Bunlar sadece Avrupa ve Orta Doğu ile de sınırlı değil. Mozambik’ten Madagaskar’a, İngiltere’den Amerika’ya birçok ülkede müşterimiz var.
DREAMON sektörün neresinde?
Bir önceki soruda cevapladığım tüm sebeplerden DreamON sektörün tam ortasında diyebilirim. Yıllardır birçok ülkeye, binlerce noktaya ve yüzbinlerce gelin adayına tasarımlarımız ulaşıyor ve ilgiyle karşılanıyor. Tamamen Türk asıllı bir markanın, çalışkan bir ailenin ve çok güzel bir ekibin başarısı bu.
Tasarımlarınız yurt dışında da oldukça ilgi görüyor. Bu yönde çalışmalarınız da var, anlatır mısınız?
DreamON tasarımları aslında 2000’li yıllardan beridir yurtdışında ilgi görüyor. Benim ekibe profesyonel anlamıyla dahil olmamdan itibariyle de az önce de bahsettiğim dünya markalarıyla da çalışmalar yapmaya başladık.
Bir söyleşinizde ‘tüm gelinliklerimizin bir ruhu, ismi ve hikâyesi var’ demiştiniz. Açar mısınız?
Her sezon modellerimizi isimlendirdiğimiz yepyeni bir ilham kaynağımız oluyor.
Koleksiyonumuz da, her koleksiyona ait farklı modellerimiz de kendi ışığını yansıtsın, yeni hikâyelerle özgünleşsin diye her birini tarzına, ne tarz kadınlara hitap ettiğine göre isimleniyor. İlhamımız Amazon kadınlarından renklerin enerjisine, olağanüstü duygulardan büyülü balayı adalarına birçok farklı şeyden gelebiliyor.
Peki, işinizin en keyifli ve zor yanlarını öğrenmek istersek bunlar ne olurdu?
İşimin en keyifli yanı tanıdığım, tanımadığım binlerce kadının benim hayallerimle başlayan hikayeyle en özel günlerinin, en özel kıyafetinin şekillenmesi oluyor. Bir nevi hayal tasarlıyorum ve insanlar benim hayallerimi kendi hayalleriyle birleştirmiş oluyor. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? İşimin en sevdiğim yanı ise özel dikim kısmı. Yepyeni bir dünyaya giriyorsunuz. Karşınızdaki insanı iyi analiz etmeli, ruhunu, kalbini iyi okumalı ve yansıtmak istediği görüntüyü, ona en ideal olan modeli kumaşlarla birleştirerek hayalini en güzel şekilde yansıtmalısınız. İşimin en zor yanlarına gelirsek; bir milimlik bir hatayı dahi kabul etmeyen bir iş. Kendinizi tümüyle işe vermeniz gerekiyor. Her zaman yetişmesi gereken bir koleksiyon, mutlu edilmesi gereken birçok insan oluyor.
Tasarımınızı giydirmek istediğiniz bir isim var mı?
Meryl Streep çok özel bir oyuncu ve güzel bir kadın. Onu hem gençliğinde hem de şimdi giydirmeyi çok isterdim.
Kendiniz ve DREAMON adına hedeflerinizden, hayallerinizden bahsetmenizi istesek?
DreamON Couture – Çağnur Karuserci adıyla şu anda Ankara’da Arjantin Caddesinde bir mağaza açıyoruz. Bu mağaza her biri Couture çok özel ürünlerin olduğu konsept bir mağaza olacak. Benim özel dikim hizmeti de sunduğum bir mağaza. Şu anki ilk hedefimiz bu mağazamızı faaliyete geçirip, sonrasında da tüm Türkiye’ye bu konseptle de yayılmak olacak.